top of page

Kanser Teşhisi Alan Çocuğa Hastalığı Nasıl Anlatılır?

Güncelleme tarihi: 8 May


Kanser Teşhisi Alan Çocuğa Hastalığı Nasıl Anlatılır?

Kanser Teşhisi Alan Çocuğa Hastalığı Nasıl Anlatılır?: Yaş Dönemlerine Uygun Yaklaşımlar, Umudu Korumak ve Psikolojik Destek Süreci

Çocuğuna kanser teşhisi konduğunu öğrenmek, bir ebeveynin yaşayabileceği en sarsıcı deneyimlerden biridir. O andan itibaren zihni şu sorularla dolar: “Ona nasıl söyleyeceğim?”, “Ne kadarını bilmeli?”, “Üzülür mü, korkar mı, bana küsmez mi?” Bu sorular çok haklıdır. Çünkü çocuklara zor gerçekleri anlatmak, özellikle de konu ölümcül olabilen bir hastalık olduğunda, yalnızca bir bilgilendirme meselesi değil, aynı zamanda büyük bir duygusal sorumluluktur.

Bu yazı, kanser teşhisi almış bir çocuğa hastalığın nasıl anlatılabileceği, bu süreçte psikolojik sağlamlığının nasıl desteklenebileceği, kardeşlerin bu süreçte nasıl etkilendiği ve psikolog eşliğinde nasıl daha sağlıklı bir iletişim kurulabileceği üzerine, geniş kapsamlı bir rehber niteliğindedir. Yazı boyunca “çocuk psikolojisi,” “kanser psikolojisi,” “psikoonkoloji” gibi alan bilgilerinden faydalanılarak hem bilimsel hem de insani bir bakış sunulmaktadır.


Çocuklara Zor Konuları Anlatmanın Psikolojik Temelleri

Çocuklar düşündüğümüzden çok daha fazla şeyi hissederler. Özellikle aile içinde olağan dışı bir durum olduğunda — örneğin sürekli hastane ziyaretleri, değişen yüz ifadeleri, fısıltılı konuşmalar, evdeki sessiz gerginlik — bu değişimi algılarlar. Ancak yaşları gereği bu karmaşık durumları kendilerince yorumlamaya çalışırlar. Ve çoğu zaman bu yorumlar, gerçeklerden çok daha kaygı verici olur.

“Çocuk bilmiyorsa üzülmez” yanılgısı, aslında çocuğun yalnızca gerçeklikten değil, aynı zamanda güvenden de uzaklaşmasına neden olabilir. Bu nedenle çocuklara zor konuları anlatmak, onları korumak değil, onlarla birlikte gerçekliği anlamlandırmak anlamına gelir.


Yaş Gruplarına Göre Anlatım Farklılıkları

Her çocuğun dünyayı algılayışı gelişim düzeyine göre değişir. Bu nedenle kanser gibi ciddi bir hastalığı anlatırken yaşa uygun bir yaklaşım benimsemek oldukça önemlidir.


🎯2-5 Yaş (Okul Öncesi)

  • Soyut kavramları anlamakta zorlanırlar.

  • “Hastalık”, “tedavi”, “kemoterapi” gibi kelimeler onlar için belirsizdir.

  • Somut ve kısa cümlelerle anlatım tercih edilmelidir.

Örnek:“Bedeninde bir şey var ve doktorlar bunu iyileştirmek için özel ilaçlar kullanıyor. Bu ilaçlar seni biraz yorgun yapabilir ama biz hep senin yanındayız.”

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Uyku/ölüm/hastalık gibi kavramlar birbirine karıştırılmamalıdır.

  • Oyun ve çizimler yoluyla duygularını ifade etmelerine fırsat tanınmalıdır.

  • Rutinler olabildiğince korunmalıdır.


🎯6-9 Yaş (İlkokul Çağı)

  • Sebep-sonuç ilişkileri kurmaya başlarlar.

  • Kendilerini suçlama eğiliminde olabilirler.

  • Tıbbi sürece dair meraklıdırlar.

Örnek:“Doktorlar vücudunda bazı hücrelerin yanlış çalıştığını fark etti. Bu yüzden ilaçlarla bu hücreleri düzeltmeye çalışacaklar. Bu senin suçun değil.”

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Sorduğu her soruya açık ama korkutmayan yanıtlar verilmeli.

  • Suçluluk duygusu açıkça reddedilmeli.

  • Sosyal ilişkiler desteklenmeli.


🎯10-13 Yaş (Ergenliğe Geçiş)

  • Ölüm, yaşam, hastalık gibi kavramları anlayabilirler.

  • Duygularını bastırabilir ya da öfkeyle ifade edebilirler.

Örnek:“Bu hastalık bazen zorlayıcı olabiliyor ama seninle bu süreci birlikte yaşamaya hazırız. Her zaman sorularını sorabilirsin.”

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Duygularına alan tanınmalı.

  • Terapi ya da destek grupları önerilebilir.


🎯14-18 Yaş (Ergenlik)

  • Yetişkin kavrayışına çok yakındırlar.

  • Kontrol ihtiyacı artar.

  • Gelecek kaygısı yoğun olabilir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Açıklamalar doğrudan ama saygılı olmalı.

  • Karar süreçlerine katılmaları desteklenmeli.

  • Psikolojik destek süreci birlikte planlanmalı.


Tıbbi Terimleri Sadeleştirmek: Ne Söylemeli, Ne Söylememeli

Tıp dilinde her kelime çok teknik olabilir ama çocuklar için önemli olan şey “anlamaktır.”Bu nedenle;


❌ Kaçınılması gereken ifadeler:

  • “Lenfoma”, “kemoterapi protokolü”, “metastaz”

  • “Ameliyat olacak ama çok riskli”

  • “Doktor ne derse o olacak”


✅ Tercih edilmesi gereken ifadeler:

  • “Bazı hücreler doğru çalışmıyor.”

  • “Bu ilaçlar seni iyileştirmek için çalışıyor.”

  • “Süreci birlikte yaşayacağız.”


🗣 Örnek Konuşma Metni: 6-9 yaş arası bir çocuk için

“Tatlım, sana önemli bir şey anlatmak istiyoruz. Doktorlar vücudunun içinde çalışması gereken bazı hücrelerin doğru çalışmadığını fark etti. Bu yüzden vücudunun yardımına ihtiyacı var. Bu hücrelere ‘kanser hücreleri’ deniyor. Doktorlar bu hücreleri iyileştirmek için özel ilaçlar kullanacak. Bu ilaçlar bazen seni yorgun yapabilir, canını sıkabilir ya da saçlarını dökebilir. Ama unutma, bu senin hatan değil. Biz hep senin yanındayız. Bunu sana anlatmak istedik çünkü ne olduğunu bilmen, kendini daha iyi hissetmene yardımcı olur. Aklına gelen her soruyu bize sorabilirsin. Her duygun burada kabul edilir.”

Umudu Korumak Mümkün mü? Dürüstlükle İyilik Arasında Denge

“İyileşecek miyim?” sorusu kaçınılmazdır. Bu soruya kaçamak cevaplar, çocuğun kaygısını artırabilir. Bunun yerine gerçekçi umut aktarımı gerekir.

Örnek:“Bu hastalık bazen zorlayıcı olabilir. Ama doktorlar senin için çalışıyor. Biz de her zaman senin yanındayız. Ne olursa olsun yalnız değilsin.”

Umut; garanti değil, eşlik duygusudur.


Kanser Tanısı Alan Çocukla Günlük İletişim Nasıl Kurulmalı?

Hastalık, çocuğun hayatının her alanını kaplamamalıdır.

  • Oyun, mizah, sohbet gibi “normal” alanlar korunmalıdır.

  • Hastalık dışında da onunla ilgilenilmelidir.

  • Yalnızca “hasta çocuk” olarak tanımlanmasına izin verilmemelidir.

“Hasta olman seni sen olmaktan çıkarmaz. Sen hala senin.”


Kanser Teşhisi Alan Çocuğa Psikolog Eşliğinde Açıklama Yapmanın Önemi

Bazen ebeveynin duygusal yükü açıklama yapmayı imkânsız kılabilir.Psikoonkoloji uzmanı bir psikolog, hem çocuk hem aile için bir köprü görevi görebilir.

  • Yaşa uygun anlatım dilini belirler

  • Duyguların işlenmesini destekler

  • Aile bireyleri arasındaki iletişimi güçlendirir

  • Travmatik yüklenmeyi azaltır


Kardeşler Bu Süreci Nasıl Yaşar?

Kanser sadece bir kişiyi değil, tüm aile sistemini etkiler. Bu süreçte sağlıklı çocuklar (kardeşler) genellikle ikinci plana atılır. Oysa kardeşlerde de:

  • Kıskançlık

  • Görünmez olma hissi

  • Suçluluk

  • Yetersizlik

  • “Ben de hasta olur muyum?” korkusu gelişebilir.


Kardeşler çoğu zaman duygularını bastırır. Ebeveynlerin üzgün olduğunu fark ettiklerinde, “ben de üzgünüm” demek yerine sessiz kalmayı seçebilirler. Bu bastırma uzun vadede içe kapanma, davranışsal sorunlar, akademik düşüş ya da fiziksel şikayetler olarak ortaya çıkabilir.

Bu nedenle sağlıklı kardeşlerin de duygusal ihtiyaçları göz ardı edilmemeli, “sen zaten iyisin” düşüncesine kapılmadan aktif olarak desteklenmelidir.


Kanser Tanısı Alan Çocuğun Kardeşiyle İletişim Kurarken

Ne yapılabilir?

  • Onun da duygularını ifade etmesine alan açılmalı

  • Aile içindeki sorumluluk yükü dengeli paylaşılmalı

  • Yaşına uygun açıklamalarla bilgilendirilmeli

  • Suçluluk veya öfke hisleri normalleştirilip konuşulmalı

  • Gerekirse kardeş için de psikolojik destek alınmalı


Ek olarak:Kardeşle konuşurken cümleler, onun da bir birey olduğunu kabul eden bir tonda olmalıdır. “Senin üzülmeye hakkın yok” gibi üstü örtük mesajlar, çocuğun kendini değersiz hissetmesine yol açabilir. Bunun yerine:

“Sen de çok şey hissediyor olabilirsin. Bazen korkmuş, bazen üzgün ya da öfkeli hissetmen çok normal. Bu senin de hikâyenin bir parçası. Seni dinlemek istiyoruz.”

şeklinde bir yaklaşım, kardeşin de duygusal olarak görülmesini sağlar.


Sonuç: Gerçeği Bilmek, Çocuğun Ruh Sağlığını Korumak İçin Bir Haktır

Kanser tanısı almış bir çocuğa hastalığını anlatmak, korkutucu olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki; doğru zamanda, doğru şekilde ve doğru kişiyle yapılan bir açıklama, çocuğun ruhsal dayanıklılığını artırır.

Gerçeklik, çocuğu travmatize etmez. Güvensizlik, yalnızlık ve belirsizlik travmatiktir.

Çocuk, hastalığını anlamaya çalışırken yanında güvenilir yetişkinleri görürse, bu süreci daha az hasarla atlatabilir. Açıklama sürecinde bir psikologdan destek almak ise hem çocuğun hem ebeveynlerin yükünü hafifletir.

Gerçeği bilmek, çocuğun ruh sağlığı için bir haktır. Ve bu hakkı sevgiyle vermek mümkündür.



Faydalı paylaşımlarımız için bizi Instagram'da takip edin!

İletişime Geçin!

Adres: Şişli / İstanbul  (Gayrettepe metro çıkışı)


Telefon: +90 530 403 05 90 (Whasapp için Tıklayın!)


Ulaşım Kolaylığı​

Gayrettepe Şişli'de bulunan ofisimize Kağıthane, Mecidiyeköy, Beşiktaş, Nişantaşı, Bomonti, Etiler, Sarıyer, Maslak, Levent gibi semtlerden kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Metro/metrobüs çıkışında bulunan ofisimiz İstanbul Avrupa yakasında merkezi bir konumda olup otopark imkanı da vardır.

 
 
 

Comentarios

Obtuvo 0 de 5 estrellas.
Aún no hay calificaciones

Agrega una calificación
bottom of page