Mizofoni Nedir?
- Uma Psikoloji
- 23 Nis 2024
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 Nis

Mizofoni Nedir?
Mizofoni nedir? Herkesin sinirlendiği bazı sesler vardır. Kimileri yüksek sesle sakız çiğnenmesinden, kimileri kalem tıklatılmasından hoşlanmaz. Ancak bazı insanlar için bu tür sesler yalnızca rahatsız edici değil, aynı zamanda dayanılmaz derecede öfke, kaygı veya panik uyandıran birer tetikleyici hâline gelir. İşte bu duruma mizofoni adı verilir. Mizofoni, kişinin normalde hoş olmayan ya da sıradan kabul edilen seslere karşı aşırı duyarlılık veya tepki verme durumunu tanımlayan bir psikolojik fenomendir. Bu kişiler, genellikle tolere edilebilir olan günlük seslere karşı yoğun bir şekilde rahatsızlık, öfke veya kaçınma davranışı gösterebilir. Mizofoni özellikle yemek yeme, uyuma ya da sessizlik gerektiren ortamlarda belirginleşir ve zamanla bireyin sosyal yaşamını ve işlevselliğini etkileyebilir.
Mizofoni Kelimesi Ne Demek?
Mizofoni kelimesi, Yunanca kökenlidir:
“Miso” = nefret
“Phonia” = ses
Yani kelime anlamı olarak "sesten nefret" anlamına gelir. Ancak bu tanım yanıltıcı olabilir. Mizofoniye sahip kişiler her sesten değil, belirli ve genellikle başkalarının çıkardığı gündelik seslerden yoğun rahatsızlık duyarlar.
Hangi Sesler Mizofoniye Yol Açar?
Mizofoniye neden olan sesler genellikle ağız, burun ve boğaz ile ilgili seslerdir. En yaygın tetikleyiciler şunlardır:
Yüksek sesle sakız çiğneme
Burun çekme
Yutkunma sesi
Kalem tıklatmak
Parmak çıtlatma
Yavaş çiğneme ya da dudak şapırdatma
Nefes alma sesi
Ayak sallama sesi veya görüntüsü (görsel tetiklenme de olabilir)
Bu sesler kişide aniden öfke, gerilim, kaçma isteği, hatta bazen ağlama veya çığlık atma dürtüsü gibi yoğun tepkilere neden olabilir. Dikkat edilmesi gereken şey, bu tepkilerin kişinin kontrolünde olmaması ve gerçek bir tehdit karşısındaymış gibi yoğun yaşanmasıdır.
Mizofoni Bir Hastalık mı? Mizofoni Nedir?
Mizofoni şu an DSM-5 ya da ICD gibi uluslararası tanı sistemlerinde bağımsız bir ruhsal hastalık olarak sınıflandırılmış değildir. Ancak bazı araştırmacılar onu nöropsikiyatrik bir durum, bazıları ise duyusal işleme bozukluğu ya da anksiyete temelli bir rahatsızlık olarak ele almaktadır.
Mizofoni tek başına görülebileceği gibi aşağıdaki durumlarla da birlikte ortaya çıkabilir:
OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk)
Anksiyete bozuklukları
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
Otizm spektrum bozuklukları
Duyusal hassasiyet
Ancak mizofoni yaşayan herkesin mutlaka başka bir tanıya sahip olması gerekmez. Bu durum bazen yüksek duyarlılığa sahip, hassas yapıdaki bireylerde de kendini gösterebilir.
Mizofoni Ne Zaman Ortaya Çıkar?
Mizofoni genellikle çocukluk ya da ergenlik döneminde başlar. Bir kişi, belirli bir sesi ilk kez rahatsız edici bulur ve ardından o ses, zamanla daha da tahammül edilemez hale gelir. Bu sürecin ardından kişi:
O sesi çıkaran kişiden uzak durmak ister.
Günlük hayatını ona göre şekillendirebilir.
Sosyal ortamlardan kaçınmaya başlayabilir.
Suçluluk ya da utanma hissi yaşayabilir.
Bu da kişinin yaşam kalitesini, ilişkilerini ve psikolojik iyilik hâlini olumsuz etkileyebilir.
Mizofoninin Yaşamdaki Yansımaları
Mizofoni yaşayan biri için toplu taşımada kulaklık takmak bir zorunluluk olabilir. Aile yemekleri işkence gibi gelebilir. Bir iş yerinde, yanında sürekli kalem tıklatan bir arkadaş varsa kişi konsantre olmakta zorlanabilir ve hatta iş değişikliği bile düşünebilir.
Bu durum sadece seslerle ilgili değildir. Kişilerarası ilişkiler de zarar görebilir. Mizofoni yaşayan biri sevdiklerinden uzaklaşabilir, onlarla konuşmak istemeyebilir ya da istemeden onlara kırıcı tepkiler verebilir.
Bu kişiler çoğu zaman çevrelerinden “abartıyorsun”, “bu kadar da sinirlenilmez” gibi geri bildirimler alır. Bu da kişinin yalnızlaşmasına ve kendini daha fazla bastırmasına neden olabilir.
Neden Bu Kadar Sinirleniyorum? Mizofoniyi Psikodinamik Açıdan Ele Almak
Şimdi gelin, mizofoniyi sadece davranışsal ya da duyusal değil, psikodinamik bir çerçeveden anlamaya çalışalım.
🎭 1. Bastırılmış Öfkenin Dışavurumu
Psikodinamik kurama göre insanlar bazı duygularını, özellikle öfke gibi kabul görmeyen duyguları bastırabilir. Mizofoni, bu bastırılmış öfkenin sembolik bir yolla dışa vurumu olabilir.
Örneğin:Bir kişi çocukken sürekli susturulmuş ya da sesine değer verilmemiş olabilir. Bu kişi büyüdüğünde, başkasının ses çıkarması, onda bilinçdışı bir “sen konuşuyorsun ama ben konuşamadım” duygusu uyandırabilir. Bu da öfke, rahatsızlık ve kaçınma gibi tepkilere neden olur.
🧠 2. Sınır İhlali Algısı
Mizofonik tepkiler genellikle bir sınır ihlali gibi yaşanır. Sanki biri kişinin zihinsel veya fiziksel alanına izinsiz girmiş gibidir. Bu durumda ortaya çıkan tepki, sadece sese değil, aynı zamanda sınırların ihlal edildiği hissine yöneliktir.
Bu da bize kişinin geçmişte kişisel sınırlarının ihlal edilmiş olabileceğini düşündürür. Bu ihlaller fiziksel, duygusal ya da sosyal düzeyde olabilir. Mizofoni bu nedenle, geçmişte korunamayan sınırların şimdiki zamanda ses üzerinden sembolleşmesidir.
👁️ 3. Denetlenemeyen Duygulara Karşı Kontrol İhtiyacı
Psikodinamik perspektifte bazı bireyler için dış dünya kaotik ve tehdit edici olabilir. Bu kişiler, hayatlarını kontrol altında tutarak duygusal güvenlik sağlamaya çalışırlar. Ancak ani, düzensiz veya beklenmedik sesler bu kontrol duygusunu sarsar.
Mizofoni burada, iç dünyada yaşanan bir kontrol kaybı korkusunun yansıması olabilir. Ses, kişinin ruhsal sınırlarına yapılan bilinçdışı bir müdahale gibi algılanır ve bu da panik, öfke, kaçınma gibi davranışlarla sonuçlanır.
👶 4. Erken Dönem İlişki Temaları
Bebeklikte ya da erken çocuklukta yaşanan bazı deneyimler mizofonik tepkilerin temelini oluşturabilir. Örneğin:
Sesle birlikte gelen ilgisizlik
Ebeveynin cezalandırıcı ya da aşırı müdahaleci tutumu
Duygusal ihtiyaçların sözlü olarak değil, sesle bastırılması
Bu deneyimler, ilerleyen yaşlarda belirli seslere karşı aşırı hassasiyet geliştirilmesine zemin hazırlayabilir.
Mizofoni Tedavi Edilebilir mi?
Mizofoniye özel olarak geliştirilmiş kesin bir tedavi yöntemi olmamakla birlikte, birçok yaklaşım fayda sağlayabilir. Önemli olan, kişinin bu durumu anlaması ve yalnız olmadığını fark etmesidir.
Özellikle mizofoninin duygusal ve ilişkisel yönlerine odaklanan psikodinamik terapi, kişinin mizofonik tepkilerini anlamlandırmasına yardımcı olabilir.
Terapide:
Bu sesin neden bu kadar tetikleyici olduğu,
Hangi duygularla bağlantılı olduğu,
Hangi ilişki temalarını hatırlattığıgibi konular çalışılabilir.
Ayrıca duygu düzenleme becerileri, öfke ile sağlıklı ilişki kurmak ve kişisel sınırları güçlendirmek de terapötik sürecin bir parçası olabilir.
-Duyusal Destekler ve Nöroterapi
Bazı bireyler için kulaklık, beyaz gürültü cihazları gibi çevresel düzenlemeler faydalı olabilir. Ayrıca bazı çalışmalarda duyusal bütünleme terapisi veya EMDR gibi travma odaklı yöntemler de kullanılmaktadır.
Mizofoni ile Yaşamak: Kendinize Nazik Olun
Mizofoni yaşayan birçok kişi, kendine karşı öfke ve suçluluk duyar. “Bu kadar sinirlenmek normal mi?”, “Ben mi tuhafım?”, “Neden kontrol edemiyorum?” gibi sorularla kendini yargılamaya başlar.
Ancak şunu unutmamak gerekir: Mizofoni bir kişilik kusuru ya da zayıflık değildir. Bu, kişinin sinir sistemi, geçmiş yaşantıları ve duygusal yapısı ile ilgili karmaşık bir tepkidir. Anlaşılmaya, desteklenmeye ve gerektiğinde profesyonel yardıma ihtiyaç duyar.
Sonuç: Mizofoni Anlaşılmak İster
Mizofoni, günümüzde hala çok bilinmeyen ama birçok insanın sessizce yaşadığı bir sorundur. Duyulan rahatsızlık sadece bir sesten ibaret değildir. Bu ses, çoğu zaman geçmişte duyulamayan bir çocuğun, bastırılmış bir öfkenin ya da ihlal edilmiş bir sınırın yankısı olabilir.
Psikodinamik bakış açısı, bu görünürde "küçük" gibi duran tepkilerin aslında ne kadar derin duygusal kökenleri olabileceğini anlamamıza yardımcı olur. Terapi, kişinin bu sesi tanımasına, anlamlandırmasına ve onunla başa çıkabilmesine alan açar.
Siz ya da sevdikleriniz mizofoni belirtileri yaşıyorsanız, bu durumu ciddiye almanız ve destek almayı düşünmeniz önemli bir adımdır. Unutmayın: Her ses duyulabilir ama her tepki anlaşılmak ister.
📍 Mizofoni ile başa çıkmak için psikolojik danışmanlık almak isterseniz, Uma Psikoloji olarak yanınızdayız. Detaylı bilgi için Anasayfamızı Ziyaret Edin
İletişim ve Randevu
İstanbul Şişli'deki ofisimizde yüz yüze görüşme için bize ulaşabilirsiniz.
E-posta: info@umapsikoloji.com Telefon: +90 530 403 05 90
İstanbul'da bulunan ofisimize Kağıthane, Beşiktaş, Nişantaşı, Bomonti, Etiler, Sarıyer, Maslak, Levent gibi semtlerden kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Metro/metrobüs çıkışında bulunan ofisimiz İstanbul Avrupa yakasında merkezi bir konumda olup otopark imkanı da vardır.
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu yazı bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Tanı ve tedavi için bir uzmana başvurmanız önerilir.
Bình luận